Son yeniləmə: 29 Aprel 2024 13:30
Dos. Dr. Fatih Çağatay Baz – Özel olarak BAYRAQDAR MEDİA için
BAYRAQDAR MEDİA – İyi Parti 25 Ekim 2017 tarihinde çeşitli siyasi partilerden katılımlarla kurulmuştu. Parti kurulduğu dönemde kendisini milliyetçi, kalkınmacı, demokrat ve siyasi yelpazenin tam merkezinde bir siyasi parti olarak tanımlasa da kuruluşunda CHP’nin 15 milletvekilini İyi Parti’ye göndermesi, sonrasında altılı masa süreci partinin kısa sürede yıpranmasına sebep oldu. Peki Meral Akşener döneminde neler yaşandı? Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde altılı masa olarak tabir edilen masada yer almış, süreçte partililerinin açıklamalarına göre kötü bir müzakere süreci yürütmüş ve CHP eski Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun adaylığında birtakım sıkıntılar yaşamıştı.
Öncelikle altılı masayı terk etmiş sonrasında yeniden masaya dönerek seçmenlerinin güvenini kaybetmişti.
Ardından 31 Mart yerel seçimlerinde sadece 1 il belediye başkanlığı kazandı. Türkiye genelinde oy oranı ise % 3,77’ de kaldı.
Yaşanan tüm bu süreçte başta bazı genel başkan yardımcıları olmak üzere partili pek çok kişi istifa ederek yollarını ayırdı. İyi Parti olağanüstü kongreyi toplayarak Meral Akşener dönemini sona erdirdi. İyi Parti üçüncü tur oylamasında Müsavat Dervişoğlu 611 oy alırken, Koray Aydın 548 oyda kaldı. İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu seçildi. Müsavat Dervişoğlu döneminde neler olacağı merak konusu.
Dervişoğlu MHP’de önceki yıllarda görev almıştı. 2017 yılı itibariyle partiden ayrılmıştı. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin evinize dönün çağrısına Akşener yaklaşmamıştı. Sonuçta partisinin oy oranlarını düşürdü ve kendisi de partiden ayrılmak zorunda kaldı. Yeni dönemde Müsavat Dervişoğlu’nun izleyeceği politikayı bekleyip görmek lazım.
Son dönemde milliyetçi seçmenin başta Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere belirleyici olması, Dr. Devlet Bahçeli Beyefendinin kararlarının uzun süreli ve yerel gündemin yanı sıra uluslararası gündemi belirler nitelikte olması, Milliyetçi Hareket Partisi haricinde yapılan siyaseti beyhude kılmıştır. Tüm bu çıkarımlar neticesinde Türkiye’de izlenecek politikanın Milliyetçi Hareket Partisi’ne rağmen değil Milliyetçi Hareket Partisi ile yürütülmesi, güçlü bir Cumhur İttifakının sağlıklı şekilde sürdürülmesi gerekliği ortadadır. Müsavat Dervişoğlu’nun ve İyi Parti’nin ilerleyen günlerde izleyeceği yol haritasının bu doğrultuda olup olmayacağını görmek gerekir.