Son yeniləmə: 2 Dekabr 2022 16:33
BAYRAQDAR MEDİA – Xəbər verdiyimiz kimi, qardaş Türkiyənin Azərbaycandakı səfirliyində 2005-2010-cu illərdə basın müşaviri olmuş, hazırda isə “Yeni Gün” qəzetinin yazarı Bülent Uğur bugünlərdə Azərbaycanda olub. “Zəfərin mübarək, Azərbaycan!” adlı tədbirdə iştirak üçün Azərbaycana dəvət edilən Bülent bəy buradan xoş təəssüratlarla ayrılıb.
Dekabrın 2-də isə onun “Yeni Gün” qəzetində səfərlə bağlı təəssüratlarının əks olunduğu “Bülent Uğur’un Azerbaycan Gözlemleri – 2” adlı ikinci yazısı işıq üzü görüb. Azərbaycan oxucuları üçün də maraqlı olacağını nəzərə alaraq, B.Uğurun razılığı əsasında yazını təqdim edirik.
Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin kutlamasında gazetemizi ve ülkemizi temsil eden yazarımız Bülent Uğur’un, Azerbaycan gözlemleri devam ediyor…
Bakü reyonları (ilçeleri) – kasabaları
Pirallahı
Bakü’de ilk petrol çıkartılan bölgelerden birisi olan Pirallahı ilçesi bir ada üzerinde yer alıyor. Anakaraya, çok uzak olmaması nedeniyle bir köprü ile bağlanmış.
Pirallahı’nı 12 yıl önce gördüğümde üzerinde bol sayıda petrol kuyusu bulunan bir bölgeydi. Bölge yeni idari teşkilatlanma sırasında ilçe statüsüne kavuşuyor. Ondan sonra da büyük gelişme gösteriyor. Pirallahı İcra Başçısı (Kaymakamı) Vasıf İmanov ile yaptığımız görüşmede bölgede neler yapıldığını bizlere detaylı olarak anlattı. Adaya daha girişte gelişme belli oluyor. Yeni köprü son derece modern. İlçede bulunan resmi kurumlara ait yeni binalar yapılmış, hepsinin de mimarisi çok güzel. İlçede yer alan parklarda peyzaja önem verilmiş, yollar yapılmış.
Karabağ Şuşa – Zaferin Mübarek Azerbaycan
2022 yılı Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın kararnamesi ile Azerbaycan’da “Şuşa Yılı” olarak ilan edilmişti. Buna binaen; Pirallahı İcra Hakimiyeti (Kaymakamlığı) kendisine bağlı olan Çocuk ve Gençler Gelişme Merkezi ile birlikte “Karabağ Şuşa – Zaferin Mübarek Azerbaycan” isimli bir toplantı düzenlemişti. Toplantıda; İcra Başçısı Vasıf İmanov, Devlet İdare Akademisi Profesörü Elçin Ahmedov, Bakü Devlet Üniversitesi’nde İlmi İşler Dekan Yardımcısı Sevda Süleymanova, Bakü Valiliği Vatan Savaşı Katılımcıları ve Şehit Aileleri ile ilgili Şube Müdürü Cavit Ferhatov, Azerbaycan Metbuat Şurası İdare Heyeti üyesi Azer Hasret, Halk Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Eflatun Amaşov birer konuşma yaptı. Ben de Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin tarihi, geçmişi ve bugünkü birlikteliğimizi ifade eden bir konuşma yaptım. Karabağ’a ilişkin bir video sunumunun da yapıldığı toplantı sonunda çocuklar ve gençler son derece güzel dans gösterileri yaptı, şiirler, şarkılar okudu.
Dans gösterisi sonunda “bayraklar havaya” dendi. Salonun önünde oturuyordum, arkama döndüğümde oturanların ellerindeki Azerbaycan ve Türkiye bayraklarını salladıklarını gördüm. Çok duygulandım. Ama bitmedi… Ardından sahneye giren çocuklar ve onların başlarında bulunan 2 genç ellerinde Azerbaycan ve Türkiye bayrakları ile sahnede sıralandılar. Azerbaycan ve Türkiye ile ilgili şarkılar söylediler. Tüm salonda heyecan seli vardı. Benim tüylerim diken diken oldu. Bunu anlatmaya kelimeler yetmez. Bunun anlamı şuydu: Azerbaycan-Türkiye kardeşliği ebedidir.
Tüm gösteriler bittiğinde gençler ve çocuklar ile fotoğraflar çektirdik. Orada bulunan gaziler de bu çekime katıldı. Gazilerin her birini tebrik ettim. Bu vatanın onlar sayesinde “Vatan” olduğunu söyledim. Salon çıkışında Vasıf Bey, beni bir şehit babası ile tanıştırdı. O anda yapmak istediğim tek şey şehit babasının elini öpmeye kalkmak oldu. O bana müsaade etmedi. Ama o bir babaydı, hem de şehit babası. Tüm makamların üzerinde bulunan şehitliğe kavuşmuş bir evladın babasıydı. Yaşının bana yakın olmasının benim gözümde hiç önemi yoktu. Öpülesi elleri vardı.
Toplantının yapıldığı Gençler Merkezi salonunun alt katı Haydar Aliyev Müzesi olarak dizayn edilmiş. Ulu Önder Haydar Aliyev’in yaşamına ilişkin birçok belge, fotoğraf burada sergilenmekte. Salonda yapılan toplantı ile alakalı Şuşa fotoğrafları yine burada sergilenmişti.
Sonuçta müthiş bir organizasyonun bizzat gözlemcisi oldum. İcra Başçısı Vasıf İmanov yönetiminde, Yardımcısı Vezir Sefihanov ve Çocuk ve Gençler Gelişme Merkezi Müdürü Gülare Quluzade idaresi ile çok güzel iş çıkartılmıştı. İcra Başçısının Yardımcısı Vezir Bey akşam bize bir yemek verdi. Yemekte kendisinin Şuşa’lı olduğunu ve daha yeni yaptırdığı evini Birinci Karabağ Savaşı sırasında terk etmek zorunda kaldığını öğrendim. Acı olayı yaşayanlardan sadece birisiydi.
Balahanı
Balahanı Sabuncu ilçesine ait bir kasaba. Bu kasaba Azerbaycan’ın kadim yerlerinden birisi. İlçenin içindeki yol, eski şeklinde olduğu gibi kilit taşlar döşenerek yeniden yapılmış. Binaların çoğu restore edilmiş. Bazıları restoran, kafe olarak hizmet vermekte.
İlçede bulunan Hacı Şahla Camisi, Şah Safi Kervansarayı, Su Kuyusu ve Kum Hamamı ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunmakta. Bir de üzerinde çizimler olan eski ev duvarlarının parçaları sergileniyor.
Balahanı’nın çevresi tamamen eski tip (at başı) petrol kuyuları ile çevrili. Bunlar içerisinde evlerin bahçelerinde dahi olanlar var.
Maştağa
Maştağa’da yer alan en önemli yapı Maştağa Kalesi. 1797 yılında hakimiyetlerini Bakü’de kurmak isteyen Hüseyin Kulu Han ile II. Mirza Muhammet arasında yapılan anlaşma sonrasında Bakü Hanlığı merkezinin Bakü olması kararlaştırılıyor ve tüm gelirler ikiye bölünüyor. Hüseyin Han bu şekilde Bakü’de kalınca, II. Mirza Muhammet de Maştağa’daki bu kaleyi inşa ettiriyor. Kalede ilgimi çeken burçlardan birinde Azerbaycan bayrağı dalgalanırken, diğerinde Türkiye bayrağı dalgalanıyordu. Azerbaycan`da bu gurur verici görüntüye çok sık rastladım.
Lehiş
Lehiş Bölgesi Hazar Denizi kıyılarında yer alıyor. Bakü’lülerin özellikle yazları nefes aldıkları bir bölge. Bölge oldukça lüks yapılarla donanmış, güzel plajları bulunmakta.
