Son yeniləmə: 11 Avqust 2022 18:07
Bayraqdar.info – Haber verdiğimiz gibi, 9 Ağustos günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Azerbaycan Prezidenti İlham Aliyev ile Konya`da görüşme gerçekleştirmiştir. Yaklaşık 40 dakika süren ikili görüşmede bazı önemli konularla bağlı fikir alış-verişi olmuş, görüşmenin kendisi ses getirmiştir.
Bayraqdar.info iki kardeş devlet başkanının çok önemli görüşmesi ile bağlı KKTC Cumhurbaşkanı Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı, Müzakere Heyeti Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Işıksal`ın fikirlerini almıştır.
-Azerbaycan Prezidenti`nin kardeş KKTC Cumhurbaşkanı ile ikili görüşmesi KKTC`de nasıl değerlendirildi? Komşular böyle bir görüşmeyi nasıl algıladı?
-Bildiğiniz üzere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın davetiyle 5. İslami Dayanışma Oyunları Açılış Töreni’ne katılmak üzere Konya’ya gitti. Burada, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile oldukça samimi bir ortamda ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmede Aliyev’e Kıbrıs konusunda bilgi vererek Türkiye Cumhuriyeti ile uyum içinde yürütülen egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüye dayanan yeni siyasetimizi anlattı ve Kıbrıslı Türklere uygulanan insanlık dışı izolasyonların altını çizerek İslami Dayanışma Oyunları’na bundan sonraki yıllarda KKTC sporcularının da katılabilmesini temenni etti. Cumhurbaşkanı Tatar ayrıca Azerbaycan’ın Karabağ Zaferi’nden dolayı Kıbrıs Türkü’nün büyük bir gurur ve sevinç duyduğunu ifade ederek, iki kardeş ülke arasındaki karşılıklı münasebetlerin gelişmesinin önemini vurguladı.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de iki ülke arasındaki insani, kültürel, eğitim ve spor alanlarında ilişkilerin geliştirilmesinin öneminden bahsederek, KKTC sporcularının İslami Dayanışma Oyunları’na katılmasını desteklediğini belirtti ve Azerbaycan’ın Karabağ savaşı zamanında KKTC halkının desteğini hissettiklerini söyledi.
Çok uzun zamandır özlenen böylesine önemli bir görüşme KKTC’de büyük yankı buldu ve oldukça güzel karşılandı. Cumhurbaşkanımızın da bizzat ifade ettiği gibi, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmak için verdiği onurlu mücadele sonunda zafer kazanmasını Kıbrıs Türk Halkı büyük bir sevinçle karşılamıştır. Kıbrıs Türklerinin Azerbaycan ile derin bir gönül bağı vardır. Kuzey Kıbrıs’ın merkezi, en güzel ve en geniş caddelerinden birine Azerbaycan’ın ulusal lideri Haydar Aliyev’in adı verilmiştir. Bu adın verilmiş olması, Kıbrıs Türk halkının hem Azerbaycan’ın milli lideri Haydar Aliyev’e, hem de kardeş Azerbaycan halkına olan sevgisini göstermektedir.
Uluslararası ilişkilerde ülkelerin çıkarları doğrultusunda geçici müttefiklikler kurulabilir. Ancak bizim aramızdaki bağlar bunun çok üzerindedir. Biz aynı milletin evlatlarıyız. Bizim gönlümüz, kaderimiz ve geleceğimiz birdir. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC “Bir Millet – Üç Devlet” olarak her daim ve her koşulda bir bütün olacaktır. Yüzyıllardır yaşadığımız tecrübeler bize Türklüğün varlığı mücadelesinin zor, ancak aynı zamanda çok onurlu bir görev olduğunu göstermiştir. Bu mücadeleyi dünyanın dört bir tarafında omuz omuza ve dayanışma içinde birbirimizi her daim kollayarak devam ettirmek mecburiyetindeyiz.
Bu noktada Türk Dünyası’nın en güneyde kalan bağımsız Türk Cumhuriyeti olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin üzerinde kurulduğu Kıbrıs adası, pek çok yönden eşsiz bir konum ve öneme sahiptir. Kıbrıs, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği, kıta sahanlığı, Münhasır Ekonomik Bölge, hava sahasının kontrolü ve Türkiye’nin stratejik savunma derinliği açısından da büyük bir öneme sahiptir. Bir başka ifade ile, Kıbrıs Türkiye ve Türk dünyası için basit bir toprak parçası değildir. Türkiye’nin çıkarları ile KKTC’nin çıkarlarının tamamen örtüştüğü bu noktada KKTC’nin içte ve dışta güçlenmesi büyük önem taşımaktadır.
Tüm bu gerçeklere rağmen Kıbrıslı Türkler, kendine medeni diyen ve insan haklarını savunduğunu iddia eden devletlerin uyguladığı haksız ambargolara maruz kalmakta, gençlerimiz spor müsabakalarına katılmaktan bile mahrum bırakılmaktadır. Temennimiz, bu insanlık ayıbının bir an önce sonlandırılması ve Kıbrıslı Türklerin sportif ve kültürel etkinliklerde hiçbir engele takılmadan yer alması ve görünürlüğünün artırılmasıdır.
Bu görüşmeden komşularımız rahatsız olmuş olabilir. Ancak iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesi hiçbir tarafa bir tehdit içermeyen, tamamıyla halkların faydasına olan ve genel anlamda insanlığın gelişimi için atılmış bir adım olarak değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak, KKTC’nin geleceğinin nasıl şekillenmesi gerektiği konusu, artık Türk Dünyası’nın çözmesi gereken ortak meselelerinin başında gelmektedir. KKTC ile aynı değerleri paylaşan Türk Dünyası ile Türkiye’nin liderliğinde yoğun bir işbirliğine giderek güçlü bir koalisyon oluşturulması ve KKTC’nin tanınmasına yönelik siyaset anlayışının aktif olarak uygulamaya sokulması büyük önem arz etmektedir. Bu doğrultuda Kuzey Kıbrıs halkı ve devletinin arzusu “Bir Millet – Üç Devlet” olarak gördüğümüz Türkiye-Azerbaycan-KKTC ilişkilerini ve Azerbaycanlı soydaşlarımız ile aramızdaki ekonomik, siyasi ve kültürel ilişkileri mümkün olan en üst düzeye çıkarmaktır. Konya’daki tarihi görüşme bu açıdan Kıbrıs Türk halkını oldukça mutlu etmiştir. Bu amaçla Azerbaycan’dan gelecek resmi ziyaret davetinin ardından Cumhurbaşkanımız Ersin Tatar’ın yapacağı Bakü ziyaretinin bu ilişkileri daha da ileri götürmek için çok önemli bir adım olacağını düşünüyorum.