Son yeniləmə: 29 İyun 2022 17:26
Bayraqdar.info – GKRY lideri Nikos Anastasiadis, KKTC’de faaliyet gösteren bir üniversitenin diploma töreninden sonra yaptığı açıklamada “hiçbir tavizde bulunmak istemediklerini” vurgulayan T.C. Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’a, mesaj göndererek, “revizyonist politika izleyenlerin, münasebetsiz davranışlarının yolundan gitmelerinin söz konusu olmadığını” iddia etmiş.
Ağlar mısın, güler misin, yoksa lanet mi okursun kendini Kıbrıs’ın tek ve mutlak Başkanı sanan Nikos Anastasiadis’e. Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık, Türkiye revizyonist!
Peki, nedir bu revizyonistlik? Revizyonizmin uluslararası politikadaki genel anlamı, mevcut Uluslararası düzeni (statükoyu) değiştirmek istemek veya değiştirmek isteyen devlet demek. Baktığınızda yenilikçi bir kavram gibi görünse de Kıbrıs’ta kullanımı olumsuzluk içeriyor.
Mesela, Kıbrıs Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu ve 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Makarios, tam bir revizyonistti ve bütün hayali de 1796 tarihli “Megali İdea”yı, yani “Büyük Ülkü”yü gerçekleştirmek, Helen kahramanı olmaktı. Bu ülkü uğruna din adamı olmasına rağmen elini kana bulamaktan, Kıbrıs Türklerini kılıçtan geçirmekten, evlerini, yurtlarını yakıp yıkmaktan hiç çekinmedi.
Megali İdea’yı biliyorsunuz. Helenlerin büyük ülküsü, batıda Bizans’ın zamanında İyonya Denizi’nde hakimiyet altına aldığı toprakları, doğuda Küçük Asya ve Karadeniz’i, kuzeyde Trakya, Makedonya ve Epir’i, güneyde Girit ve Kıbrıs’ı hakimiyet altına alıp; başkenti Konstantinopolis yaparak Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nu diriltmek. 1791 yılında ortaya atılan bu fikrin haritası da ünlü Yunanlı şair Rigas Ferreros tarafından 1796 yılında çizilmiş.
8. maddesi Kıbrıs adasını Yunanistan’a ilhak etmek olan Megali İdeanın içeriğinde yer alan tüm maddeler kelimenin tam manası ile “Revizyonist” hedefler.
İşte Makarios’un çömezi ve Helen milliyetçisi olan Nikos Anastasiadis, çok değil daha 59 yıl önce 1963 yılında başlattıkları ve 1974 Barış Harekatı ile son bulan “Revizyonist politika” hedefli katliamları, şehit ettikleri binlerce Kıbrıs Türk’ünü, yakıp yıktıkları Kıbrıs Türk köylerini, yağmaladıkları Kıbrıs Türk’lerine ait evleri, köyleri, zahireleri, büyükbaş ve küçükbaş hayvanları unutmuş, ahkam kesmekte, aklınca da Türkiye’yi suçlu konumuna sokmaya çalışmaktadır.
Rum lider Nikos Anastasiadis’e, 1964 yılında BM’nin Kıbrıs’a araştırma yapmak için gönderdiği heyetin yaptığı araştırma sonucunda BM’ye sundukları Ortega Raporunu okumasını tavsiye ederim. Bu raporda kaç masum ve savunmasız Kıbrıs Türkünü şehit ettikleri, kaç tane Türk köyünü yakıp yıkarak haritadan sildikleri resimleri ile birlikte yer alıyor.
Güven yaratıcı önlemler üzerinden gideceksek, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile oturdukları masalarda konuşulan hangi güven yaratıcı önlemi hayata geçirdiklerini de sormak isterim Rum lidere.
Propaganda becerinizle kendi halkınıza dahi unutturduğunuz gerçekleri biz unutmadık, unutmayacağız, sayın Anastasiadis! Önce, adayı Yunanistan’a bağlamak için geçmişte işlediğiniz suçların, yaptığınız katliamların, söndürdüğünüz ocakların hesabını verin, sonra bizleri soykırımdan kurtaran ve özgürlüğümüze kavuşturan anavatanımız Türkiye’ye mesaj gönderirsiniz. Tabi sizi muhatap alırsa!