Son yeniləmə: 6 Aprel 2022 09:44
Abdurehim Gheni UYGHUR
Ya İstiklal, Ya Ölüm!
Bugün – 5 Nisan 2022. 32 yıl önce bugün, 5 Nisan 1990’da, Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’in Kaşgar’a bağlı Aktu (Aktağ) İlçesinin Barın Kasabasında Doğu Türkistan tarihinin modern zamanlarındaki çok önemli bir dönemeç ve etkisi yıllarca sürecek olan bir milli bağımsızlık hareketi patlak verdi. Zeyiddin Yusuf liderliğinde başlatılan bu tarihi milli bağımsızlık hareketi bölge halkının ve tüm Uygur Türklerinin ÇKP’li işgalci ve sömürgeci saldırganlara karşı özgürlük ve bağımsızlık için savaşmaya devam edeceklerini tüm dünyaya haykırdıkları bir milli hareket olarak tarihin altın sayfalarında yerini almıştır. Bu milli direniş ve özgürlük hareketi Doğu Türkistan Türklerinin tüm dünyaya “Biz Uygur Türkleri olarak 20. yüz yılda da varız. Daha ölmedik! Özgürlük ve bağımsızlık irademizden asla vaz geçmedik!” açıklamasını tüm dünyaya haykırdığı kutlu bir gündür!
Yeniden Kendine Dönüş ve Bilinçlenme Hareketi
Bu şanlı milli direniş hareketinin öncesine bir göz atalım; Kızıl diktatör Mao Zedong’un ölümüyle “Büyük Kültür Devrimi” sona ermiş ve Pekin’de ÇKP tahtını ele geçiren Çinli Komünist kadrolar ÇKP Merkez Komitesinin 11. toplantısında Çin’in bundan sonraki siyasi ve sosyal durumunu kökten değiştiren bazı kararlar alarak uygulamaya koymuştur. Kurultayında alınan bir dizi kararlardan sonra Doğu Türkistan da dahil olmak üzere Çin genelinde, insanlık tarihinin bir kara lekesi olarak kayıtlara geçen sözde kültür devrimi sırasında öldürülmekten kurtulan hapisteki Uygur aydınları, alimleri, idari kadrolarda etkili olan milli kadrolar, cemaat ve kanaat önderleri ile milletin seçkinlerinin çoğu tutuldukları hapishanelerden serbest bırakıldılar. Onlar ünvanlarına, işlerine ve onurlarına iade edildiler. Uygur Türklerinin 20 yıl önce latinceye evrilen alfabesi eskiden olduğu gibi yeniden Arap asıllı alfabeye dönüştürldü. Eğitimde, edebiyatta, sanatta, yayıncılıkta ve din işlerinde olumlu yönde büyük değişim ve ilerlemeler oldu. Uygur dili, edebiyatı ve tarihi ile ilgili bu yeni restorasyonlar ile Divanü Lugat-it Türk, Kutadgu Bilik, başta Uygur klasik edebiyatı üzerine mükemmel kitaplar ilk kez yayınlandı. Uygurların geçmişine ve tüm bilim dallarına ait bilimsel makaleler ve paha biçilmez kitaplar sırasıyla yayınlanmaya başlandı. Doğu Türkistan tarihinde ilk kez Uygur Türkçesi ile Kur’ani Kerim mealı de neşredildi. Abdurehim Ötükur’un “İz”, “Uyanan Topraklar” belgesel romanları ile Turgun Almas’in “Uygurlar”, “Hunların Kısa Tarihi”, “Eski Uygur Edebiyatı” gibi seçkin eserleri ile ve Kurban Veli’nin “Buğra Hanlar Tezkiresi ” gibi eserleri peşpeşe yayınlandı. Bu yeniden kendine dönüş ve kültür hareketi ile Uygurlar`ın kendi tarihi ve milli kimliğine ait yeniden bilinçlenme oluştu. Ülke genelinde kasaba ve köylere kadar olan tüm bölgelerde ardarda medreseler açılmaya başlandı. Bu irili ufaklı medreselerde on binlerce genç Uygur evladı yıllardan beri devam etmiş engeller ve yasaklamaların ardından dini eğitimini almaya başladı. Bu medreselerin en ünlülerinden biri Doğu Türkistan’da tanınmış bir ünlü din bilgini Abdul Hakim Mahsum tarafından Kargalık kentinde kurulan medreseler kompleksi idi. Bu medreselerde islami bilimler tahsil etmek için Doğu Türkistan’in her tarafından on binlerce talebe buraya akmaya başladı. Buradan mezun olan binlerce din adamı memleketlerine dönerek yaşadıkları yerlerde yeni medreseler açtı ve bu medreselerde genç nesillere dini eğitim vermeye başladı.
Barın Milli Ayaklanmasının Önderi Zeyiddin Yusuf Karı (Hafız)
Aslen Barınlı bir genç din adamı olan Zeyiddin Yusuf da 1980’lı yallarda Kargalık’taki bu medreselere devam ederek Abdulhekim Mahdum’un özel öğrencisi oldu. Medreselerde binlerce genç dini eğitim öğrencileri veya yetişen din adamları ile yüzlerce din dersi öğretmeni bir araya geliyor ve bir birlerini tanıyarak fikir alış verişinde bulunuyordu. Böylece yeniden canlanma ve Uygur dini ve milli kimliğinin oluşması ve canlanması bu bilim yurdu olan medreselerde oluşmakta idi. Sonraki yıllarda Barın merkezli Doğu Türkistan Reformist İslam Partisinin Kurucusu ve Barın Milli Direniş Hareketinin Önderi Zeydin Yusuf da onlardan biriydi.
Uzun süredir hazırlık yapan Zeydin Yusuf, Doğu Türkistan’da Çin saldırgan rejimine karşı silahlı bir gerilla hareketinin maddi ve manevi temellerini atmak için Kasım 1989’da arkadaşlarıyla birlikte Barın köyünde “Doğu Türkistan İslam Partisi”ni kurdu. Plana göre 22 Nisan 1990’da Doğu Türkistan’ın dört bir yanından Barın köyünde toplanan ihtilalciler önce Aktu İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma’ya saldırdı, silahları aldı, ardından Kaşgar üzerine yürüdü. Kaşgar Valiliği ve parti organları ve aynı anda tüm Doğu Türkistan’da devrim başlatmak istedi. Ancak eylem planı, hain, ikiyüzlü paralı asker Danimarkalı Molla’nın ihaneti nedeniyle ortaya çıktığı için, 5 Nisan’da Barın köyünde planlanandan 17 gün önce başlatıldı.
Azamet Hazretoğlu: 20 yılı aşkın süredir Çin hapishanesinde bulunan ve Barın kahramanlarıyla görüşmelerde bulunan Türkiye’de yaşayan siyasi aktivist Abdülhamid Uygur, Barın Devrimi’nin lideri, 26 yaşındaki Zeydin Yusuf’un seyahat edeceğini söyledi. Durumu değerlendirmek için Doğu Türkistan’daki bazı kasaba ve köylerde benzer görüşteki insanlarla tanışır ve örgütler, onlara askeri eğitim verir, el bombası, patlayıcı yapmayı basit bir şekilde öğretir. Buna ek olarak, yangınla mücadele de ayaklanma için iyi hazırlanmıştır. 700’den fazla gönüllü savaşçı, 17 büyük ve küçük tüfek, tabanca, 64 yerel bomba, 150 kılıç, bıçak, balta ve 20’den fazla toynak. O zamanlar, dünyanın en fazla asker ve gelişmiş askeri teçhizatına sahip olan Çin’e karşı çıkmak mantıksız görülüyordu. Özgürlüğün bedelini ödeyerek korunacağını bilen Barın, devrimcilerin aklındaydı.
5 Nisan’da sabah namazından dönen 200’den fazla Uygur çeşitli silah ve malzemeleri köy yönetimine gizlice aldı.
Neden hükümete karşı ayaklanma oldu? Talepler neydi? İşte yanıtlar:
1.Aile planlaması kaldırılması;
2.Çinli göçmenlerin durdurulması;
3.Çinlilerin kendi memleketlerine gönderilmesi;
4.Doğu Türkistan`ın kendi kaynaklarını tek başına kullanması ve Çin vilayetlerine götürmemesi.
Haşere kontrolü için 5 gereklilik vardır. Köy hükümeti durumu üst makamlara bildirme fırsatını değerlendirecektir. Bombardıman uçağı öğleden kısa bir süre sonra bir ABD askeri üssünün önüne vurdu. Çekimler keskin bir şekilde devam ediyor. Devrimciler de iyi hazırlanmış oldukları için hazırladıkları silahlara karşı güçlü muhalefetlerinde Çin birliklerinden büyük avantaj sağladılar. Buktirmi’de Komutan Zeydin Yusuf’un su kulesine tırmanıp devrimcilere ateş eden Çinli askerleri patlatmak için kuleye doğru yürümesi sırasında Buktirmi’de bir Çinli asker bacağından vurdu. Kanlı bacaklarını sürükleyerek kuleye yaklaşan Yusuf, Çinli askerler tarafından vahşice şehit edildi. Yerine Yardımcısı Abdugheni Tursun geldi. Yedi gün yedi gece dağlarda Çinli askerlere ateş edildi. Ordudan dönen Muhammed Tursun adlı bir savaşçı, savaşta birçok fedakarlık yaptı ve birçok Çinli askeri öldürdü. Çin hükümeti bir hain avcıyı satın aldı ve onu Muhammed Tursun’u öldürmesi için gizlice dağa gönderdi. Hain M.Tursun`u arkadan vurup öldürdü.
Zeydin Yusuf liderliğindeki devrim, Çin hükümetinin cellatları Ding Shaoping, Jiang Zemin ve Li Ping’i şok etti. Cellatlar, Barın Devrimi’nin Doğu Türkistan’daki diğer şehir ve köylere de yayılmasından korktukları için kanlı bir baskı uygulayarak devrimi kökten yıktılar. 1990 Barın direnişi yedi gün sürdü ve kuşatma kanlı bir evden eve operasyonla izlendi. Barın Devrimi’ne yönelik baskılara katılan Çinli bir asker daha sonra ABD’ye kaçtı ve Çin hükümeti tarafından Barın köyünde silahlı bir baskı olarak gördüğünü Radio Free Asia’ya bildirdi.
Birisi itirafının işkence yoluyla alındığını iddia etti. Çinli askerler, evlerine girerek bebeklerini emziren masum kadınları vahşice vurarak öldürdü.
Uluslararası toplum ve insan hakları örgütleri Barin köyünde yaşanan kanlı suçları kınadı. Uluslararası Af Örgütü 1999 yılında Uygurların insan haklarına ilişkin 92 sayfalık özel bir rapor yayınlayarak Çin hükümetini Barın Devrimi’ne yönelik baskılar sırasında Uygurlara karşı işlenen insan hakları ihlallerinden sorumlu olmaya ve yaygın insan hakları ihlallerini durdurmaya çağırdı.
Uygurlara Yönelik Suistimaller ve Baskılar
Barın Devrimi, Uygur halkının diz çökmemiş kahraman bir millet olduğunu, Doğu Türkistan’ın Çin’e ait olmadığını, Uygur halkının bağımsızlık ruhuna sahip olduğunu dünyaya ilan eden, çığır açan bir devrimdir. Devrim yenilgiyle sonuçlanmasına rağmen, dünya basını Uygurları yeniden ortaya çıkarmak ve Uygur sorununu küresel ölçekte gündeme getirmek için harekete geçirdi. Birçok ülkenin medya kuruluşu Uygur halkının özgürlük umudu ve bağımsızlığa olan güveni hakkında haber yaptı. Ayrıca 20. yüzyılda iki kez bağımsız Doğu Türkistan cumhuriyeti kuruldu.
Her yıl 5 Nisan’da diasporadaki Uygurlar bu şanlı devrimi gururla anıyor. Ve bu devrimde kıymetli hayatlarını ve varlıklarını halkın kurtuluşu için adayan şehitlerimizi üzüntüyle anıyor, Zeydin Yusuf gibi kahramanlarımızla gurur duyuyoruz. Doğu Türkistan halkının Çinli saldırganlara karşı savaşma kararlılığını gösterdiği bu önemli günü asla unutmayacağız. Şehitlerin ruhuyla birbirine bağlanan ateşli irade sonsuza dek kalplerimizde yanacak. Çinli saldırganlara karşı savaşmak vicdani görevimizdir.