Son yeniləmə: 16 Mart 2022 10:10
Közhan YAZGAN – Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı. Özel olarak bayraqdar.info için
Bayraqdar.info – “Ergenekon’dan Çıkış”, “Ulusun Ulu Günü”, “Yenigün”, “Nevruz” gibi hangi adla kutlanırsa kutlansın, bu bayram, Gök Tanrı inançlı, Budist, Musevi, Müslüman veya diğer hangi inançtan olursa olsun, tüm Türklerin binlerce yıldır kutlaya geldikleri en büyük ortak bayramlarıdır.
Ergenekon – Nevruz Bayramı’nın temel zamanlamasında artık 4659. yılına ulaşan 12 hayvanlı Türk takvimi vardır. Üç aşağı beş yukarı gün dönümüyle başlayan, daha sonra kullandığımız takvimlerle de örtüşerek devam eden bu takvimde 21 Mart, doğal olarak kıştan bahara geçişin de başladığı gündür.
Binlerce yıldır kutladığımız bu ulu gün – yeni gün Türklerde birçok alanda olduğu gibi dil alanında da Fars etkisini yoğun yaşatan Selçuklulara kadar “Nevruz” adıyla anılmamıştır. Nevruz adıyla da olsa, Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyet’inin Atatürk yıllarında devlet tarafından resmen sahiplenilerek kutlanmaya devam edilmiştir. Daha sonraki yıllarda Azerbaycan’a yakın olan bölgelerde, yerel olarak kırsalda ve Türkiye’deki yakın dönemde göç etmiş Türkistanlılarca kutlanan bu bayram, genel anlamda resmi gündemden çıkmış, unutturulmuş, unutulmaya yüz tutmuştur.
Hatta son zamanlarda Türk kültür coğrafyasında yaşayan ve bu bayramımızı bizimle birlikte kutlayan bazı kesimlerin uluslararası emperyalizme maşalık yapan bir kısmı, bu günü kötü emellerine alet etmeye de kalkışmışlardır.
Sovyetlerin dağılma süreciyle beraber Türkiye’de de Ergenekon – Nevruz yeniden açık kimliğine kavuşmuştur ve son otuz yılda gittikçe artan bir bilinçle kutlanmaktadır. Bu bayramın Türkiye’ye yeniden güçlü bir şekilde kazandırılmasında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı (TDAV) ve doğal olarak onun Kurucu Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan’ın öncülüğü unutulmamalıdır. Sovyetler döneminde milli kimliği ön plana çıkardığı için yasaklanan bu Türk bayramı, Sovyetlerin son yıllarındaki serbestlik ve sonrasında kavuşulan bağımsızlıkla birlikte yeniden yaygın bir şekilde kutlanmaya başlamıştır.
Türk Dünyası’nda yaygın olarak eğitim, bilim, kültür çalışmaları yürüten ve bu gelişmeleri yakından takip eden Vakfımız, Türk Dünyası’nın bu kutlu bayramını Türkiye’de canlandırmak için büyük çaba harcamıştır. 1990’lı yılların başından başlayarak İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda o zamanki Eminönü Belediyesi’yle işbirliği içinde Türk Dünyası’nın değişik bölgelerinde görüp aktardığı Ergenekon – Nevruz adetleriyle, bir şenlik olarak kutlamaya başlamıştır. İlerleyen süreçte, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sahip çıkması ve diğer Türk Dünyası sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla, her 21 Mart’ta artan bir coşkuyla kutlanmaya devam etmektedir. Sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında Ergenekon – Nevruz bayramımıza sahip çıkılmıştır.
Ergenekon – Nevruz Türkiye’de üç yönlü etkinliklerle kutlanmaktadır. Birincisi Ergenekon’dan Çıkış’ın temsil edildiği Nevruz/Yenigün ateşinin yakılması ve burada kızdırılan demirin bir örste devlet erkânı tarafından güzel dileklerle dövülmesi; ikincisi Azerbaycan başta olmak üzere Türkistan ve uzak Türk coğrafyalarının yemek kültürü ve milli Nevruz adetlerinin güncel olarak yaşatılması bağlamındaki ikramlar; üçüncüsü de değişik Türk yörelerinin müzik ve halk oyunları gösterileriyle yapılan eğlencelerdir.
Sonuç olarak, Ergenekon – Nevruz; Türk’ün her baharda sevgi, barış, sevinç ve mutluluklarla canına can kattığı bir özgürlük bayramıdır. Bu bağlamda başta Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere bütün Türk Dünyası’nın bu büyük bayramını tüm iyi dileklerimizle kutluyoruz.
