Press "Enter" to skip to content

KKTC kuruluşunun 38. Yıldönümüne

Son yeniləmə: 12 Noyabr 2021 17:58

Bayraqdar.info – Kasım ayının 15’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 38. Yıldönümü tamamlanıyor. Bu vesileyle KKTC’de çok sayıda etkinlikler düzenlenecektir.

12 Kasım’da KKTC Bakü Temsilcisi Mustafa Kemal Beyazbayram tarihi günle alakali Azerbaycan basını için açıklama yayınlamışıtır. Açıqlamayı saygıdeğer okurlarımıza sunuyoruz:

“Kıbrıs Türk Halkının kendi kendini yönetme ve kendi geleceğini tayin etme hakkının en önemli simgesi olan ve meşakatli, acı ile dolu mücadeleler sonunda 15 Kasım 1983 tarihinde elde ettiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) kuruluşunun 38. Yıldönümü münasebetiyle bugün Bakü’de Azerbaycan halkı ile birlikte Cumhuriyet Bayramımızı kutlamaktan büyük mutluluk duymaktayım. Bayramımız kutlu olsun.

Kıbrıs topraklarında onurumuzla, Kıbrıs Türk halkı olarak yaşaya bilmek ve kimliğimizi var etmek amacıyla başlattığımız mücadelemizin, devletimizin kuruluşundan da önceye dayanmakta olduğunun altını çizmek isterim. Yakın tarihimiz boyunca Kıbrıs Türk halkı olarak bu uğurda çok bedeller ödediğimizi de belirtmek isterim.

Ancak, bugün bu mücadelenin neticesi olan kendi devletimizi kurma mutluluğu içerisindeyiz ve bu bahtiyarlığa Azerbaycan Halkı ile birlikte tanıklık etmekteyiz.

Yakın tarihimize bakacak olursak, Türkiye Cumhuriyeti tarafından başlatılan 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Harekatı akabinde özgürlüğüne kavuşan Kıbrıs Türk halkı, Kıbrıs Türk Federe Devletini kurarak, kendi kendini yönetmeye başlamış ve özgür iradesini kullanıp, 15 Kasım 1983 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni kurarak mücadelesini taçlandırmıştır.

Geçen 38 yıl içerisinde Halkımız, adadaki Türk ve Rum halklarının barış içinde yaşaması için büyük gayret göstermesine rağmen, ne yazık ki, tüm bu çabalar Rum tarafının art niyetli tutumu, isteksizliği ve düşmanca tavırları neticesinde sonuçsuz kalmıştır. Bu olgu üzerine artık, Kıbrıs Türk halkı olarak bizlerin daha fazla zaman kaybetmeye tahammül edemeyeceğimizin bilinmesini tüm dünyadan beklemekteyiz. Bu çerçevede, Kıbrıs’ta iki eşit egemen devlet olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Rum Yönetimi olarak yanyana yaşamaktan başka gerçekçi bir durumun mevcut olduğunu düşünmemekteyiz.

Su uyur düşman uyumaz vecizesini haklı çıkaracak bir tutum sergileyen Rum-Yunan ikilisi ve bazı mütefikleri Kıbrıs Türk halkının eşit hak ve çıkarlarını göz ardı etmeye çalışarak bölgemizde ve Doğu Akdenizde var olan zenginlikleri paylaşmaya hiç de hazır olmadıklarını her fırsatta göstermektedirler. Hal böyleyken, Rumların bu kabul edilemez adımları Kıbrıs adası ve bölgedeki istikrar ve güvenliği de tehdit etmekte, tansiyonu tehlikeli bir şekilde tırmandırmaktadır. Bu durumun sorumlusu ise tek yanlı faaliyetlerini sürdürmekte ısrar eden Rum idaresi olduğu kadar, söz konusu faaliyetleri cesaretlendiren AB ile uluslararası toplumdaki bazı mütefikleri ve ilgili şirketlerin hakkaniyetten yoksun tutumlarıdır.

Rumlar ada etrafındaki hidrokarbon kaynaklarına ilişkin tek yanlı faaliyetlerini sürdürdüğü ve bizlerin ortak haklarına yönelik işbirliğinden kaçındığı sürece, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte, halkımızın eşit hak ve çıkarlarını korumak amacıyla gerekli tüm adımları kararlı bir şekilde atmaya devam edeceğimizi herkesin bilmesini isterim. Türkiye’nin, ülkemiz ile yaptığı deniz alanındaki anlaşmalar ile yakın zamanda Libya ile yaptığı bu yöndeki anlaşmalar, Kıbrıs Türk halkının kararlılığının net bir şekilde dünya tarafından anlaşılmasını sağlamıştır.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkı olarak, bundan sonra atacağımız adımların, bizi şu an bulunduğumuz noktadan daha da iyi bir yere taşımasını sağlamamız için canla başla çalışmamız gerektiğini iyi bilmemiz gerekmektedir. İçerde, birlik ve beraberlik ruhuyla çalışıp, kendi geleceğimizin mimarı olmamızın nekadar önemli olduğunu görmemiz şarttır. Bunun yanında diğer dünya devletleri ve özellikle İslam ülkeleri ve bizimle benzer kaderi paylaşan, tarih boyunca engellere, baskılara ve soykırıma maruz kalan Azerbaycan halkı ve devleti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Kıbrıs Türk halkının daha fazla işbirliği ve ortak çalışmalar yapabilmeleri için neler yapılabileceğini değerlendirerek, bunu hayata geçirmemiz gerektiğinin bilincinde olmalıyız.

Kıbrıs Türk halkı olarak dünya üzerindeki ve Türk Dünyasındaki haklı yerimizi alıp, yeni başarılara imza atabilmemiz için projeksiyonlar yapmamızın elzem olduğunu da vurgulamak isterim.

Azerbaycan’ın yakın zamanda Karabağ’da elde ettiği büyük Zaferin, Kıbrıs Türk halkını ne denli sevindirdiğini bilen biri olarak, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 38. Yıldönümü münasebetiyle Bakü’de yad ettiğimiz Cumhuriyet Bayramımızın da Azerbaycan halkını aynı derecede mutlu ettiğine inancım sonsuzdur.

Buradan,20 Temmuz Barış ve Özgürlük Harekatı’nı gerçekleştiren Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerini ve Kıbrıs Türk Mücahit Halkımızı saygıyla selamlar, Liderimiz Merhum Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Merhum Rauf R. Denktaş’ı minnetle anarım. Başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere Kıbrıs’ta, Çanakkale’de, Karabağ’da ve tüm Türk dünyasındaki Şehitlerimizi rahmetle yadeder, Allah’ın rahmetininüzerlerinde olmasını diler, tüm Gazilerimize sağlıklı uzun ömürler arzularım.

Hepinize saygılar sunarım.

Mustafa K. Beyazbayram
KKTC Bakü Temsilcisi”

Mission News Theme by Compete Themes.