Son yeniləmə: 10 İyun 2021 10:11
Bilgiyi ve teknolojiyi insanlığın faydasına kullanacak iyi insanlar yetiştirmek için çalışıyoruz
Beş yıl önce kanunla kurulan, Türkiye’nin uluslararası eğitim kurumu olarak faaliyete başlayan, halen 44 ülkede 43 bin öğrenciye eğitim veren ve Türkçeyi bilimsel bir şekilde öğreten Türkiye Maarif Vakfı, Azerbaycan’da da örgün eğitim faaliyetlerine hazırlanıyor. Maarif Vakfının dünyadaki faaliyetlerini, eğitim felsefesini ve Azerbaycan’a yönelik çalışmalarını bayraqdar.info Vakfın Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ile konuştu.
Bayraqdar.info: Sayın Başkan, Türkiye Maarif Vakfı 17 Haziran 2016`da kuruldu. Yani bir kaç gün sonra 5. yılını dolduruyor. Şu aşamada beyan edilmiş hedeflere ne kadar ulaşabildiniz?
Birol Akgün: Türkiye Maarif Vakfı, beş yıldır Türkiye Cumhuriyeti adına yurtdışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmekte, insanlığın ortak birikim ve değerlerini esas alarak kaliteli ve nitelikli eğitim hizmetleri sunmaktadır. Vakfımız, sunmuş olduğu kaliteli eğitimle küresel düzeyde rekabet edebilecek, kendi öz değerlerini özümsemiş, Türkçeyi iyi konuşan, nitelikli ve erdemli bireyler yetiştirmek için çalışmaktadır. Kısa sürede Türkiye menşeli küresel bir eğitim markası haline gelen Türkiye Maarif Vakfı, milletimizi yurt dışında doğru kaynaklarla ve yöntemlerle temsil ederek ülkemizin güçlü imajına katkı sağlamaktadır.
Türkiye Maarif Vakfı ülkemizin 2023 Vizyonuna uygun bir şekilde, “eğitimde, insan kaynaklarında ve finansal yönetimde kaliteyi önceleyen” anlayışıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Vakfımız kurulduğu günden bugüne, bir taraftan kurumsallaşma sürecinde ihtiyaç duyduğu fiziki, beşerî ve hukuki altyapısını tamamlarken; diğer taraftan 6721 Sayılı kuruluş kanunuyla kendisine tevdi edilen Türkiye adına yurt dışında eğitim-öğretim kurumları açmak, devralmak ve işletmek görevlerini hakkıyla ifa etmiştir; ifa etmeye de devam etmektedir. Kurulduğu ilk yıl beş ülkede eğitim-öğretim faaliyetlerine başlayan Vakfımız, bugün 104 ülkeyle resmî temas sağlamış olup, 52 ülkede açmış olduğu temsilcilik ofisleriyle 67 ülkede faaliyetler yürütmektedir. Vakfımız, bu 67 ülkenin 44’ünde 357 eğitim kurumuyla okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin her kademesinde eğitim-öğretim hizmeti sunarken, diğer ülkelerde eğitici desteği, barınma ve kültürel etkinlikler gibi faaliyetler gerçekleştirmektedir.
Vakfımızın misyonu, vizyonu ve faaliyetleri esasen Birleşik Milletler’in kuruluş tüzüğünde ifade edilen “tüm dünyada kalıcı barışı korumak” ve BM 2030 Vizyon Belgesinde deklare edilen “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Kaliteli Eğitim” hedefleriyle son derece uyumludur. Bunlarla birlikte Maarif Eğitim Kurumlarında okuyan her öğrencinin en az B2 seviyesinde Türkçeyi kullanma becerisiyle mezun olmalarını da hedefliyoruz. Bu hedeflerle kaliteli ve nitelikli eğitim veren Maarif Eğitim Kurumları yerel ve uluslararası bilim ve spor etkinliklerinde de önemli başarılar elde etmekte, bu başarıları ülkelerin hükümetleri ve toplumları tarafından da büyük takdir görmektedir.
Çağımızın İhtiyacı Bilgi ve Teknolojiyi İnsanlığın İyiliği İçin Kullanacak Bir Eğitim Anlayışıdır
Bayraqdar.info: Okul açmak, dünyanın her tarafına kaliteli eğitim götürmek aslında çok büyük ve kutsal bir amaçtır. Neden böyle bir misyonu üstlenme kararı aldınız? Türkiye Maarif Vakfının bu misyonu yerine getirmek için ileride daha neleri yapması bekleniyor?
Birol Akgün: Maarif kelime olarak bilgi, kültür, eğitim ve hikmet demektir. Ancak bugün yeryüzündeki eğitim sistemlerinin temel bir sorunu var. O da dünyanın birçok bölgesinde iyi eğitimler verilmesine karşın, öğrenilen bilim, teknik, akademik ve sanatsal beceriler, hele şimdilerde dijital kapasite ülkelerin ve bütün insanlığın ortak faydasına kullanılamıyor. Dünyamızdaki adalet, barış, paylaşım sorunları bir türlü giderilemiyor. Bu yönüyle Maarif; bilgi, hüner, teknik ve sanatın insanlığın hayrına kullanılmasını temin eden, insanı doğruya ve hakikate ulaştıran yolu ve anlayışı temsil etmektedir. Uluslararası eğitim kurumu olarak Maarif markası, esasen dünyamızın ve insanlığın bu büyük ihtiyacından doğmuştur. Çünkü Türkiye tarihi ve medeniyetiyle tam da bunu temsil ediyor.
Dünyamız Bir Gemi Gibi, Ferdi Hareket Lüksü Yok
Evet, eğitim ve bilim evrenseldir. Sizin de belirttiğiniz gibi dünyanın farklı bölgelerinde okullar açma, ortak medeniyetimizin tarihi birikiminden süzülen bilim, kültür, sanat, felsefe ve eğitim anlayışını götürme, gerçekten de kutsal bir amaç olsa gerek. Kendimiz için mi? Elbette hayır. Dünyanın bir ucunda aksayan, yanlış giden, iyi eğitim alamayan bir toplum varsa, en sonunda bu hepimizi etkilemektedir. Çünkü dünyanın bir ülkesindeki ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal veya sağlık sorunu, dünyamızın öteki ucundaki ülkeleri, insanları etkilediği bir küresel köyde yaşıyoruz. İnsanlığın kaderi birbirine bağlıdır. COVID-19 küresel salgını, bunun en açık örneği değil mi?
Doğruluk, güzellik, iyilik, paylaşım ve adalet de, yanlış, çirkin, kötülük ve menfaatperestlik de hepimizi mutlaka etkiliyor. Hem de çok kısa bir sürede. Diyelim ki Somali açıklarına dökülen kimyasal sanayi atıkları, bir süre sonra okyanusta dolanıp kendi kıyılarınızı kirletiyor, deniz canlılarını zehirliyor. Bir ülkenin, bir toplumun veya bir medeniyetin sebep olduğu küresel ısınma, iklim değişikliklerine, sel, ani yağmur veya kuraklığa dönüşüp bütün dünyayı etkiliyor, hepimizi aç, susuz ve havasız bırakıyor. Biz, bütün bu sorunlara eğitimsizlik ve cehaletin veya yanlış zihniyetlerin elindeki erdem ve kaliteyi esas almayan niteliksiz eğitim anlayışlarının sebep olduğunu düşünüyoruz. Bir eğitim ki kazandırdığı bilgi ve beceri ile insanları diğerlerinin hayrına, menfaatine ve refahına çalıştırmıyorsa ne fayda? Bilgi ve teknoloji insanlığın iyiliği için olmalıdır.
Türk Dünyasının Menfaatleri Ortaktır
Türkiye’miz, her zaman dünyada yanlış giden, açlık, sömürü, gerginlik, adaletsizlik, eğitimsizlik, gıda ve sağlık sorunlarına karşı her alanda insani bir politikayı kendisine esas almıştır. Başta Türk dünyası olmak üzere bu yolda tüm kardeş ve dost ülkelerle birlikte hareket etmek istemektedir. Son asırda Türk dünyası olarak aramıza birtakım engeller girse bile, bunlar geride kalmaktadır. Dünyada kaliteli ve nitelikli insanların yetişmesi için çalışmak, bütün ülkelerin, özellikle de biz kardeş ve soydaş ülkelerin, kısaca hepimizin yüksek menfaatine olacaktır. Türkiye Maarif Vakfı, esasen bu büyük ihtiyaçtan doğmuştur. Bundan dolayı da beş yıl gibi kısa bir sürede altı kıtada okul açabilmiştir. Türk dünyası olarak, aynı soydan, kültürden, tarihten ve coğrafyadan gelen ülkeler olan Azerbaycan ve Türkiye’nin de eğitim alanında iş birliği yapması, Azerbaycanlı gençlerin Türk üniversitelerinde eğitim alması, Türkiye’nin Maarif Okulları kalitesini Azerbaycan’a getirmesi, eğitim, kısaca bilim ve kültürde ortak hareket etmesinden daha doğal ne olabilir?
Devletin Onayı, Ebeveynin Takdiri, Öğrencinin Sevgisi
Burada temel ilkemiz şudur: açık ve şeffaf olacağız. Devletlerin karşılıklı rızası ve anlaşması ile yola koyulacağız. Bir ülkeye Maarif okulları açarken ilgili devletin eğitim bakanlığı ve diğer resmi makamlarının onayını, anne babaların takdirini, öğrencilerin sevgi ve coşkusunu kazanmak bizim için büyük önem taşımaktadır. Eğitimi gizli gündemlere alet etmenin dünyaya bir katkı sunmadığını hep birlikte gördük. Türkiye’nin yaşadığı acı tecrübeleri kardeş ülkelerin yaşamasını istemeyiz.
Maarif Okulları Türk Diasporasının Türkçe İhtiyacını Karşılıyor
Bayraqdar.info: Dünya derken bir de Türk Dünyası var bizim için. Vakıf da, görüyoruz ki, Türk Dünyası`na açılmaktadır. Hangi Türk coğrafyalarında işinizi kurabildiniz günümüze kadar ve de Yönetim Kurulu Başkanı olarak bu konuda daha nelerin yapılabileceğini düşünürsünüz?
Birol Akgün: Türk dünyasında ilk eğitim anlaşmamızı kardeş Kırgızistan’la, Kırgız Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı ile imzaladık. İlk okulumuzu, eğitim kampüsümüzü burada açıyoruz. 1 Eylül 2021’de de eğitim öğretime inşallah başlıyoruz.
Türk dünyasında açtığımız ilk eğitim kurumu, kardeş Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te 15 bin metrekare arazi üzerinde yaklaşık on bin metrekare kapalı alanda, 1.220 öğrenci kapasitesiyle eğitim vermek için gün saymaktadır. Şu anda öğrenci kayıt süreçlerini yaşayan bu okulumuza olan yoğun talep, ülkelerimizin geleceği adına bizleri heyecanlandırmaktadır. Bişkek’teki okulumuzda hem Kırgız müfredatı, hem de uluslararası müfredat uygulanacaktır. Öğrencilerimiz, başta ana dilleri olan Kırgızca, sonra Türkçe, Rusça ve İngilizce öğreneceklerdir.
Azerbaycan’da Vakfımızın hukuki statüsünü kuran antlaşmayı da yeni imzaladık. Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan gibi ülkelerle de eğitim alanında iş birliğini geliştirmek için görüşmelere devam ediyoruz. 2019 yılında Bakü’de yapılan Türk Konseyi toplantısında Sn. Cumhurbaşkanımız hükümet ve devlet liderlerine hitaben açıkça Türkiye ile eğitim iş birliği konusunda Maarif Vakfıyla çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Biz de bu yönde çalışıyoruz. Ayrıca ABD, Avrupa, Avustralya, Romanya, Gürcistan ve dünyada Türk nüfusunun yaşadığı ülke ve bölgelerdeki Maarif okullarımız verdiği kaliteli Türkçe eğitimiyle de aileler için önemli bir ihtiyacı gidermektedir.
Türkçenin Yaygınlaşması Türk Dünyası İçin Büyük Kazanım
Bugün Türkiye Maarif Vakfı; Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Afrika, Asya ve Avustralya gibi altı kıtada uluslararası geçerlilikte ve kalitede yerel ve genel kabul görmüş müfredatlar ile eğitim faaliyeti yürütürken, Türkçeyi de öğretmektedir. Dünyanın herhangi bir ülkesindeki Türk, Azerbaycanlı, Kırgız, Özbek, Kazak, Türkmen veya bir Tatar ailenin çocuğunu güven ve huzurla gönderebileceği bir okul aradığında, istiyoruz ki güvenle tercih edecekleri Maarif okulları o ülkede olsun. Uluslararası küresel bir eğitim kurumu olarak bizim faaliyetlerimiz, Türk dünyası için de uluslararası arenada büyük bir etki alanı açmaktadır. Dünyanın farklı ülkelerinde Türkiye’nin açtığı Maarif okullarında kaliteli eğitim almış, erdem sahibi ve Türkçe bilen ve Türkiye’yi seven nitelikli kuşakların yetişmesinin bütün Türk dünyası ülkelerimiz için de taşıdığı kültürel, siyasi ve ekonomik fayda esasen gelecekte daha iyi anlaşılacaktır.
Türk dünyası olarak başta Azerbaycan ve Türkiye olmak üzere eğitim, bilim ve kültürde birlikte hareket etmek, tarihi ve kültürel bağlarımızı güçlendirecek ortak eğitim faaliyetleri yürütmek, bölgemizin barış, kalkınma, huzur ve adaletini temin etmek ortak hedeflerimiz arasında olmalıdır.
İki Devlet, Tek Millet Sözde Kalmasın, Eğitimde Yeşersin
Bayraqdar.info: Birkaç gün önce Sizin Başkanlığınızdaki bir heyet Azerbaycan`da bulundu. Sefer zamanı Türkiye Maarif Vakfı ile Azerbaycan Cumhuriyeti Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı. Bundan sonra Azerbaycan için neler planlanıyor?
Birol Akgün: Öncelikle Türkiye ve Azerbaycan yalnızca iki soydaş ülke değildir. “Tek millet, iki devlet” anlayışı artık soyut söylem olmaktan somut stratejik adımlara yönelmiştir. Azerbaycan halkı ve yönetimiyle her zaman yakın ve sıcak ilişkiler içinde olmak bizlere büyük güç ve heyecan veriyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da gösterilen dayanışma ve Karabağ’ın kurtarılması sürecindeki askeri işbirliği bu anlamda bu ebedi dostluğun göstergesi olmuştur. Şimdi iki devletin desteği ile karşılıklı bilgi ve birikimlerimizi birleştirerek Maarif Vakfı olarak Azerbaycan’da da kaliteli eğitim kurumları açmak istiyoruz.
Bu amaçla üzerinde uzunca bir süredir çalışmakta olduğumuz anlaşma metnimizi, Bakü Büyükelçimiz Doç. Dr. Cahit Bağcı’nın da hazır bulunduğu törende 20 Mayıs’ta Azerbaycan Cumhuriyeti Eğitim Bakanı Sayın Emin Emrullayev ile Bakü’de imzaladık. Bu anlaşma ile Azerbaycan’da hızla okullar açılmasının önü de açılmış oldu.
Ne diyordu Azerbaycan’ın ünlü özgürlük şairi Bahtiyar Vahapzade? “Dinimiz bir, dilimiz bir. Ayımız bir, yılımız bir. Aşkımız bir, yolumuz bir, Azerbaycan – Türkiye.” Bizim amacımız bu anlayışa hizmet etmektir.
Fen, Sosyal, Teknoloji, Milli Kültür ve İyi Bir Dil Eğitimi Veriyoruz
Bayraqdar.info: Maarif okullarınızın müfredatında nasıldır, nasıl bir eğitim yapılmaktadır?
Birol Akgün: Türkiye Maarif Vakfı bulunduğu her ülkede iyi bir fen bilimleri ve sosyal bilimler eğitimi almış, güçlü bir teknolojik donanıma sahip ve başta anadilleri olmak üzere Türkçe ve uluslararası dillere hâkim ancak tüm bunlarla birlikte kendi kültür ve geleneklerine bağlı, çevreye duyarlı insanlar yetiştirmeyi amaçlamaktadır. Biz, bulunduğumuz ülkelerin dilini ve yerel müfredatını öncelikle takip ediyoruz. Maarifi, dünyada başka ülkelerde eğitim veren uluslararası eğitim kurumlarından ayıran en önemli özellik budur. Biz, ülkelerin yerel kültür, edebiyat, tarih, sanat ve değerlerine azami önem veriyoruz. Kendi tarih, edebiyat, kültür ve sanatını bilmeyen; çevresine ve diğer canlılara sevgi ve saygı duymayan çocuklar başkalarına da faydalı olamaz. Maarif Vakfı, yürüttüğü eğitim faaliyetleri ile modern eğitimlerini tamamlamış, tüm teknik donanımını edinmiş insanların vatanseverlik şuuruyla desteklenerek önce kendi ülkelerine ve halklarına hizmet etmesi ve böylece beyin göçünün önüne geçilmesini amaçlamaktadır.
Türkiye`yi Eğitimde Dünyada Maarif Temsil Eder
Bayraqdar.info: Belli bir konu var: Türk Dünyasına bir de FETÖ yanlısı okullar açılmış yıllarca. O yüzden bazen toplumlarda sorunlar çıkabiliyor. Sanırız, böyle bir durum kardeş Kırgızistan`da yaşandı. Ancak orada aşıldı ve okul açtığınızı söylediniz. Gelecekte böyle durumların yaşanmaması için ne gibi adımlar atılmalıdır size göre?
Birol Akgün: Ailelerin çocuklarının iyi eğitim almasına kardeş Azerbaycan ve Türk dünyasında ne kadar önem verildiğinin farkındayız. Bundan da büyük memnuniyet duyuyoruz. Toplumların, kitlelerin, çocuklarımızın eğitiminin önemi tartışılmazdır. Doğru ve kaliteli eğitim ülkelerimizin esasen geleceği, yarını, bekası demektir. Ancak bu durum aynı zamanda istismara da açık bir alandır. Maalesef istismar edildi de. Biz, dünyada Türkiye merkezli okullar açıldığını, Türkçe öğretildiğini zannederken, bir de baktık ki onlarca ülkede eğitim adı altında, başka bazı yabancı güçlerin güdümüne girilerek farklı maksatlar için çalışılmış. Türkiye olarak biz bunu 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşadığımız ve 251 şehit vererek önlediğimiz kanlı darbe girişimiyle anlayabildik. Bu acı tecrübeyi kimsenin yaşamasını istemeyiz.
İnsanlar en kıymetli varlıkları olan çocuklarını, evlatlarını gözü kapalı “Bunlar Türkiye’den geldi, zarar gelmez” diyerek FETÖ okullarına göndermişler. Ancak zamanla görüldü ki “Türkçe öğretiyoruz, iyi eğitim veriyoruz” diyerek yola çıkanları, birileri fena halde kullanmış. O zamanlar şükür ki geride kaldı. Şunu da belirteyim ki bizler, Türk dünyasının geçmişe dair bir takım itiraz ve sorgulamalarını, kaygılarını ve eleştirilerini anlıyor ve saygıyla karşılıyoruz.
Bugün geçmişin çok fazla konuşulmasının da doğru olduğunu düşünmüyoruz. Şimdi karşılıklı birbirini anlamak, biricik evlatlarımıza en doğru eğitimleri vermek için birlikte kafa yorma ve çalışma zamanıdır. Önümüze bakmak, ülkelerimizin refah ve kalkınması için birlikte neler yapılabilir, şimdi buna odaklanmak zamanıdır. Bu konuda Azerbaycan hükümetinin Türkiye ile göstermiş olduğu dayanışma ve FETÖ ile mücadelede gösterdiği samimiyet için müteşekkir olduğumuzu belirtmek isterim. Hepimizin en çok dikkat etmesi gereken görevlerden biri de iki ülke halklarının birbirlerine olan sevgi, muhabbet, dostluk ve kardeşlik duygularının zedelenmesine müsaade etmemek olsa gerektir.
Böyle sorunlarla gelecekte bir daha karşılaşmamanın yolu da belli olmuştur: her ne faaliyet yürütülecekse devletlerimizin karşılıklı rızası, şeffaflık, resmi anlaşmalar, devlet denetimi ve desteği altında yapılmasıdır.
İlkemiz Şeffaflık, Resmilik, Kalite ve Başarıdır
Eğer söz konusu olan Türkiye ile Azerbaycan’ın eğitim iş birliği, burada okullar açılması ise bunun Türkiye Cumhuriyeti Devletinin TBMM’de çıkardığı kanunla resmen kurduğu, desteklediği, denetlediği, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük önem verdiği, geçtiğimiz beş yıldan beri hızla artan bir ivme ile dünyada 44 ülkede verdiği açık, şeffaf, kaliteli eğitimi ile dikkat çeken, öğrencilerinin ulusal ve uluslararası sınavlarda büyük başarılar gösterdiği Türkiye Maarif Vakfı eliyle yürütülmesidir. Çünkü bizlerin bir ülkede Maarif okulları açarken en çok önem verdiğimiz ilkelerimiz şeffaflık, resmilik, iş birliği, eğitimde kalite ve başarıdır.
Türk Üniversitelerimiz Azerbaycanlı Öğrencileri Bekliyor
Bayraqdar.info: Sayın Başkan, pandemi nedeniyle Türkiye üniversitelerinin Azerbaycan’a gelememesi veya sınav yapanların da bazı teknik sorunlardan dolayı (sınav soruları ile onlara cevaplar için zamanın uygun olmaması, bazı teknik hatalar vd.) nedeniyle Azerbaycanlı gençlerin son iki yılda Türkiye üniversitelerinde okumasında zorluklar yaşanıyor. Acaba, Türkiye devleti tarafından bütün üniversitelere Azerbaycan’da ortak sınav merkezinin oluşturulması ve sınavların yapılması önerisini nasıl değerlendirirsiniz?
Birol Akgün: Öncelikle bilinmesini isterim ki biz Azerbaycan’da okul açarken, Azerbaycanlı gençlerimizin de Türk üniversitelerinde eğitimi tercih etmesinden, onlara bu imkânı sağlamaktan Türkiye olarak hepimiz büyük memnuniyet duymaktayız. Ancak bahsettiğiniz pandemi şartları maalesef birçok alanda yavaşlamalara neden oldu.
Türkiye’de üniversiteler şu anda merkezi bir YÖS sınavı yapmamaktadır, ama bazı devlet üniversiteleri takip edebildiğim kadarıyla dünyanın farklı yerlerinde sınavlar düzenleyebilmektedirler. Esasen YÖS sınavları kurumumuzun dışında üniversitelerin kendi takdirlerindeki bir konudur. Azerbaycanlı gençlerimiz üniversitelerimizi lütfen yakından takibe devam etsinler. İnşallah pandeminin seyri de hızla düşüşe devam eder ve bu sorunlara kendiliğinden çözüm bulunmuş olur ve kardeşlerimiz de Türkiye’de eğitimlerine devam ederler. Maarif Vakfı olarak bizler de bu önemli sorunu, Üniversitelerle İş birliği Toplantılarında gündeme getirerek, katkıda bulunmak isteriz. Yeter ki çocuklarımız eğitim almak istesinler. Eğitim alanında gecemizi gündüzümüze katmayı, eğitimcilere alan açmayı, çocuklarımızın ve gençlerimizin hak ettikleri kaliteli eğitimleri alması için çalışmayı büyük bir bahtiyarlık olarak gördüğümüzün bilinmesini isterim.
Not: Resimleri ve videoyu Türkiye Maarif Vakfı temin etmiştir.